Lityum İyon Bataryalar için Fiyat / Pazar Büyüklüğü Grafiği Bize Ne Anlatıyor ?
Daha küçük ve daha hafif: dağıtım ve teknolojik gelişmeler bataryaları giderek daha ucuz hale getiriyor.
Bu batayların daha düşük ve daha düşük maliyetlerle üretilmesini mümkün kılan, bu pillerin üretimindeki yeniliklerdir. Üretim arttıkça bu tür yenilikleri gerçekleştirmek için daha fazla fırsat ve teşvik ortaya çıkmaktadır: bu nedenle teknolojiler ölçeklenmeye başladığında fiyatlar genellikle düşmektedir
Grafikte fiyatlar ile pillerin kümülatif kurulu kapasitesi arasındaki ilişkiyi görüyoruz. Her ikisi de logaritmik eksenlerde gösterilmiştir.
1991 yılında lityum-iyon hücrelerin pazar büyüklüğü çok küçüktü: sadece 0,13 megawatt (MWh) kurulu güç vardı. Bu sadece 130 kWh demek – bir Tesla arabasında bulabileceğiniz iki adet 75 kWh pil paketinden daha az. O zamandan bu yana konuşlandırılan kapasite hızla arttı. 2016 yılına gelindiğinde bu kapasite 78.000 MWh’ye ulaştı. Bu altı kat daha yüksek bir sayı.
Fiyat ve kümülatif kurulu kapasite arasındaki ilişki ‘öğrenme eğrisi’ olarak adlandırılır. Bu, ölçeklendirme teknolojilerindeki maliyet iyileştirmelerini anlamak için sıklıkla kullanılan bir kavramdır. Öğrenme oranı bize, kümülatif kapasitenin her iki katına çıkışında bir şeyin fiyatının ortalama olarak ne kadar düştüğünü söyler. Lityum-iyon hücreler için bu öğrenme oranının %20,1 olduğunu bulduk. Bu da kurulu kapasite her iki katına çıktığında fiyatların ortalama %18,9 düştüğü anlamına geliyor. Bu durum güneş modüllerinin öğrenme oranına da benzemektedir; kurulu güneş enerjisi kapasitesinin her iki katına çıkışında güneş modüllerinin fiyatı ortalama %20,2 oranında düşmüştür.
Batarya teknolojilerinde gördüğümüz gelişmeler sadece düşük maliyetlerle sınırlı değil. Ziegler ve Trancik’in gösterdiği gibi, hücrelerin enerji yoğunluğu da artmaktadır. Enerji yoğunluğu, bir litre (veya birim) bataryada depolayabileceğiniz elektrik enerjisi miktarını ölçer. 1991 yılında bir litre batarya başına sadece 200 watt-saat (Wh) kapasite elde edebiliyordunuz. Şimdi 700 Wh’ın üzerinde kapasite elde edebilirsiniz. Bu 3,4 katlık bir artış demektir.
Bunun anlamı, pillerin belirli bir elektrik kapasitesi için daha küçük ve daha hafif hale gelmesidir. Cep telefonlarınız daha hafif ve ince hale geldikçe bunu kendiniz de fark etmiş olabilirsiniz. Bu çok önemli bir teknolojik gelişmedir çünkü bazı batarya teknolojilerinin en büyük dezavantajlarından biri ağır olmalarıdır ve bu da hala fosil yakıtla çalışan bir dizi teknolojide kullanımlarını sınırlamaktadır. Ağır bataryalarla dolu bir elektrikli uçağı uçurmaya çalıştığınızı düşünün. Aslında, büyük uçaklara güç sağlamak için ihtiyaç duyacağınız pillerin boyutu ve ağırlığı, elektrikli havacılığa geçişin önündeki en büyük engellerden biridir.7 Aynı şey nakliye veya kamyonlar için de geçerlidir: daha büyük ve daha ağır piller, enerji açısından her şeyi daha maliyetli hale getirir.8 Çok sayıda büyük pile ihtiyacınız vardır, bu da yer kaplar ve taşımak için ağırlık ekler.
Bataryalarımız artık maliyetin sadece bir kısmını karşılıyor ve daha küçük ve daha hafif. Bu teknolojik gelişmeler, düşük karbonlu elektriği varsayılan uygun fiyatlı seçenek haline getirmek için güneş panelleri veya rüzgar türbinlerinin maliyetindeki düşüşler kadar önemlidir. Ancak yakın zamanda elektrikli uçaklarla uçmak ya da mallarımızın okyanuslar boyunca elektrikli gemilerle taşınmasını istiyorsak hala yapmamız gereken çok şey var.